Yaşlılara çok
yüklendim, farkındayım. Bir gün ben de yaşlanacağım ve kim bilir nasıl
olacağımı düşünmek bile istemiyorum. Umarım tırtına gelmiş ama halen gençlerle
şakalaşıp kendini onlardan biri sanan; kendini çok çılgınmış, enerjikmiş gibi
yansıtmaya çalışan zavallılardan olmam! Gerekirse bej rengi keten pantolonumu
mideme kadar çekip beyaz kemerle tutturur, köşeme geçer otururum elimde
‘mecmua’ ile.
Bu sempati, biraz da
empati nereden çıktı şimdi değil mi? Kendilerine hak vermeye başladığım bir
noktayı fark ettim bu yaz.
Kimilerine göre “Şen
çocuk kahkahası” ya da “Çocuk cıvıltısı” olan ama benim nazarımda “Velet böğürtüsü” veya “P*ç haykırışı” olmaktan
ileri geçemeyen, gök gürültüsünden sonra doğadaki en dayanılmaz ses olan,
sokakta grup halinde oynayan çeşitli yaşlara sahip çocukların çıkardığı
seslerdir.
Sene kaç bilmiyorum ama
ilkokul çağındayım. Şimdi düşünüyorum da, bu bir çocuğun en iğrenç yaş dönemi
olmalı. 10 kişiye yakın bir arkadaş grubuyduk, hatta kitleydik, daha doğrusu
çeteydik. Çocuk grupları için en uygun tanım bu olmalı, çete. Bir de Başak
Teyze vardı, eski TRT spikerlerinden. Belli bir yaşa sahip yetişkinlerin çoğu
aslında ismen bilir kendisini de soyadını yazmayacağım. Ne zaman onun evinin
önünden geçsek, orada bir oyun ya da bir aktivite başlatsak suratında nefret
dolu bir ifadeyle çıkıp “Herkes kendi kapısının önünde oynasın, hadi dağılın.
Yeter be!” diye bağırırdı.
Herkesin kendi
kapısının önünde oynaması demek herkesin tek başına oynaması demek! Başak Teyze
bizim karşıda otururdu. “Burası benim kapımın önü” dediğimde de “Git başkasının
kapısında oyna o zaman.” derdi. Yani uzlaşmak imkansızdı. Ama gündüzleri de cok
iyi, güler yüzlü bi teyzeydi. Geceleri o çocuk seslerinde kadın cinnet
geçirirdi. Tek geçiren de o değildi zaten. Ben bir onun ismini biliyorum. Yoksa
Bir çok hanenin önünden neredeyse taş ve sopa ile kovalanacak kadar rahatsızlık
vermişliğimiz vardı.
İşte şimdi anladığım ve
bahsettiğim empatiyi yapmama vesile olan duygu bu. Geçen gecelerin birinde saat
23.00 civarı evin arkasındaki sokakta bir grup velet, yani çete ciyak ciyak
bağrışıyorlar. Nasıl eğleniyorlar, nasıl mutlular, nasıl gülüyorlar ve haliyle
nasıl sinir bozucular anlatamam! Yarım saatten fazla sürdü ses. Uyuduğum da
yoktu gerçi ama fark etmez, onların orda olup eğlendiğini bilmek kulağımda iPod
bile olsa rahatsız ederdi. Yazlık sitelerde yetişkinlerin çocuk böğürtüsüne
neden katlanamadıklarını o an anlamaya başladım.
Başak Teyze ve adını
bilmediğim onlarca teyze ile amca, günahınız almışız zamanında. Sorun
bizdeymiş. İnsanlıktan çıkmış olanlar bizlemişiz; sizler değil. Geç de olsa
verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dilemek isterdim ama o kadar da değil.
Eeeh eğleniyorduk işte, çocukla çocuk olmayın siz de !!!