İçinde bulunduğum
durumdan dolayı sahil günlükleri konseptine bağlı kalarak devam ediyorum. Çünkü
burada insanın gözüne takılan çok şey oluyor. Sahile inerken not defterim
mutlaka çantamda. Görmeyi bilen biri için o kadar çok nokta var ki hakkında
geyik yapılabilecek…
Mesela kış bitmiştir, bahar
geçmiştir. Haliyle bir önceki yazın sonundaki bronz ve sıkı halden eser
kalmamıştır (bir çoğumuz için, benim için). Bütün sene boyunca yüzünüzü bile
görmemiş site sakini komşu teyzelerin bu olaya yaklaşımları hiç de yaşlarına
başlarına yakışır olgunlukta değildir. Daha sezonun ilk selamlaşmasından sonra
bazı teyzelerde ikinci cümle önceden bellidir. Kısacası şimdi inceleyeceğimiz
yaz mottosu “Aaa sen kilo mu aldın?”. Her zaman derim, bazı olgunlar/yaşlılar
gençlerden çok daha terbiyesiz ve düşüncesizler ki hep tersini iddia ederler.
-Sen kilo mu aldın?
-Evet, aldım. Geçen kış da almıştım ama yazın fazlasıyla veriyorum. Böylece her
yazın sonunda bir önceki yazdan daha da incelmiş oluyorum! Ayrıca olmasam bile,
sana ne be kadın, görür görmez söylenecek şey mi bu? Hayvan!
Ben seni gördüğüm zaman
“Aaa, morumuşsun!”, “Kaz ayaklarınız bu kış artık at toynağı olmuş.” ya da
“Aaa, onlar yaşlılık beni mi?” gibi gerçekleri tüm çıplaklığı ile göz önüne
seren cümleler sarfetsem ne hissedersin? Terbiyesiz, der geçip gidersin değil
mi? Ama sen yapınca oluyor, sana göre! Sevimsiz…
Bir daha ağzınızdan
duyayım o cümleyi, görün bak neler diyeceğim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder